Mac dünyası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mac dünyası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Ekim 2007 Perşembe

Apple iyi ki Türk malı değil


Apple iPhone ürününü çıkaracağını açıkladığı zaman biraz Apple hissesi almaya karar vermiş, ama bunu o dönemde yaşadığım bir başka sıkıntılar nedeniyle uygulayamamıştım. Bu kararı vermekle ne kadar haklı çıktığımı geçen bir gazetede okudum. Apple hisselerine Türkiye'den yatırım yapanlar dolar bazında % 126 kazanmışlar. Güzel para. Karar verdiğim tarihte 10 bin Dolar yatırmış olsaydım şimdi 22 bin 600 Dolar sahibi olacaktım. Apple ile ilgili olumsuz düşüncelerinizi tekrar gözden geçirmenize sebep olabilecek bir kazanç.

Neyse...

Apple'ın bir dahaki yeni ürününe sakladım hevesimi. Tabii önce o ürün ile ilgili değerlendirme ve araştırma yaparak. Ürünün tutacağına inanırsam gözümü kırpmadan bütün paramı yatırırım. Alacağım tek risk ürünün tutup tutmaması olur böyle bir durumda. Başka bir risk yok. Öyle bizdeki gibi Teksas Senatörü istifa etti, borsa aşağı, Kansas senatörü aday oldu borsa yukarı durumu yok orada. Amerika'da cumhuriyetçiler devrilip yerine demokratlar da gelse etkilemez yatırım yaptığım hisse senedinin değerini.
Tam arz talep değeri sözkonusudur.

Ya Apple Türk malı olsaydı ve yatırımımı Türk Borsası'ndan yapmış olsaydım? İşte o zaman yanmıştım. AKP cumhurbaşkanı adayı açıkladı; kriz. AKP erken seçimle tehdit etti; kriz, AKP millete giderim dedi yine kriz!.. Nasıl iştir anlamak mümkün değil. Kişilerin nasıl davrandığından etkilenen bir borsa üzerine kurulmuş ekonomimiz.

Bunu da geçelim. Yılmaz Özdil'in deyimiyle "bidon kafalılarımız" böyle istemiş ne yapalım...

Gelelim Apple bizim malımız olsaydı durumuna. İşadamlarımızdan biri kurmuş olsaydı Apple'ı, bugünkü Apple olabilir miydi? Bence hayır. Çünkü:
1- Yüksek kar için kalitesiz malzeme kullanılırdı. (Bu durumda zaten Apple olamazdı.)
2- Mouse ve klavye aksesuar diye ayrıca bir paraya satılırdı.
3- Ekranlar daha yeni renkli olmuş olurdu. Arkaplan yeşil olur değiştirilemezdi.
4- Hükümet tarafından yabancı bilgisayarlara yüksek gümrük vergisi konur, böylece kalitesiz Apple'ın çok yüksek paralara satılması sağlanırdı.
5- Hala Macintosh Classic veya Macintosh LC filan üretiyor olurduk.
6- İşletim sistemi ya DOS düzeyinde ya da daha eski bir şey olurdu.
7- Her evde Apple marka bir düdüklü tencere ya da tuvalet sifonu olurdu.
8- Bütün parçaları yurtdışından toplama geliyor olurdu ama yerli malı zannetmeye devam ederdik.
9- İlk elektrik kesintisinde bir daha açılmamak üzere bozulurdu.
10- Hemen çıkarılacak yasayla başka bir kimsenin bilgisayar işine girmesi engellenirdi.
11- Elmakurdu ve türevleri kullanıcı grupları olmazdı.
12- İlk versiyonu Apple için yazılmış olan "Excel" büyük olasılıkla hala yazılmamış olurdu.
13- Besmeleyle açılırdı.
14- Ezan vakitlerinde otomatik save edip kapanırdı.
15- Bozulduğunda gömülürdü.

Biraz mizah unsuru kattım ama aşağı yukarı benzer durum olurdu yine de. Ve en önemlisi iktidar ısırılmış elma amblemine de izin vermezdi. Çünkü ısırılmış bir elma yüzünden cennetten kovulanları simgeliyor diye şeytan aleti olarak ilan edilebilirdi.

"Bidon kafalar" bunu da anlayamazdı. Apple iyi ki Türk Malı değil...

Sevgiyle kalın.

Not:
Nereden çıktı bu diyeniniz olabilir. Geçen Elmakurdu mail listesine sevgili Ahmet Karakurt başka bir kaynaktan aldığı bir mail attı, dumur oldum. Aynen şöyle:
"Okurun biri Süleyman Ateş Hocaya "Kur'an yüklü iPod bozulursa ne yapmalıyım?" diye bir soru yöneltmiş. Süleyman Hoca da "Cihaz bozulduğunda bir yere gömmek ya da yakmak gerekir" diye cevaplamış. Zaten Amerikada da "Madonna şarkısı ile İncil kaydı bir arada olur mu?" sorusu tartışılıyormuş."
Yorum sizin.